Mal Kaçırma Davasını Kazanan Var Mı? Bilimsel Bir Bakışla İnceleme
Merhaba arkadaşlar — bugün birlikte hukukun biraz “karanlık” ama bir o kadar da merak uyandıran bir köşesine süzülüyoruz: Mal Kaçırma Davaları. Hani bazen “birisi malını başka birine devretti, alacaklısı veya mirasçısı hakkını alamıyor” diye düşünürüz ya, işte tam da o karşılaşılması pek hoş olmayan durumda “davayı açan kazanır mı?” sorusu geliyor akla. Bu yazıda, konuyu bilimsel bir merakla ele alacağım — hukuki veriler, istatistiksel eğilimler, içtihatlar… ama onları okuyucu için basit, anlaşılır bir dille aktaracağım. Hazırsanız başlayalım.
1. Mal Kaçırma Davaları Nedir?
“Mal kaçırma” tabiri, resmi hukuk dilinde bir kişinin malvarlığını alacaklılarından veya mirasçılarından saklamak, başkasına devretmek, gereğinden düşük bedelle satmak ya da “görünürde işlem” yaparak hileli bir şekilde tasarruf etmek gibi durumları ifade eder. ([karsiyakaavukat.com][1])
Örneğin: Bir borçlu, alacaklısı haciz koymadan önce gayrimenkulünü yakın bir yakınına devrediyorsa; ya da bir miras bırakan, mirasçılarından birini mağdur edecek şekilde malını devrediyorsa — işte bu durumlarda dava açılabilir. ([Avukat Ömer Sefa Canata – Bursa Avukat][2])
Bu dava türleri genellikle iki ana eksende ele alınır:
Miras alanı (“mirasçılardan mal kaçırma”): Muris Muvazaası davaları şeklinde. ([Avukat Ömer Sefa Canata – Bursa Avukat][2])
Borç‑alacak alanı (“alacaklılardan mal kaçırma”): Tasarrufun İptali Davaları kapsamında. ([
2. Davayı Kazanmak Mümkün mü? Bilimsel Veriler Ne Diyor?
“Kazanmak” deyince ne demek? Davacı tarafın mahkemeden olumlu karar alması, işlemin iptal edilmesi ya da malın yeniden paylaşılması gibi sonuçlar kastediliyor. Bilimsel ya da istatistiksel veriler sınırlı olsa da, hukuki içtihatlar ve pratik örnekler bize önemli ipuçları sunuyor.
Örneğin bir kaynakta şöyle deniyor:
> “Evet, mal kaçırma davalarını kazanan birçok kişi bulunmaktadır. Somut delillerle mal kaçırma durumu ispatlandığında mahkemeler lehine karar vermektedir.” ([sarikayakarayhukuk.com][4])
Başka bir uzman değerlendirmesinde, delil eksikliği ya da işlemde alacaklının/ mirasçının haklarını çiğneme kastı olmadığı durumlarda davaların reddedildiği açıkça vurgulanıyor. ([Avukat Ömer Sefa Canata – Bursa Avukat][2])
Ayrıca, alacaklılar açısından borçlunun mal kaçırma amaçlı işlemlerine karşı açılan davalarda, işlemin “haczedilebilir mal” olması, devrin ivazsız ya da çok düşük bedelle yapılmış olması gibi kriterlerin başarının anahtarını oluşturduğu belirtiliyor. ([
Sonuç olarak: Evet, bu tür davaları kazanmak mümkün. Ancak koşullar çok kritik: delil yükü, işlem zamanlaması, devrin niteliği gibi.
3. Hangi Şartlar Başarıya Götürüyor?
Bilimsel yaklaşım gereği “neden bazı davalar kazanılıyor, bazıları kaybediliyor?” sorusuna bakalım:
Delil gücü: Tapu devri, banka hesapları, tanık ifadeleri, işlem zamanı gibi unsurlar mahkemede güçlü etkiye sahip. ([Avukat Ömer Sefa Canata – Bursa Avukat][2])
İşlemin zamanı‑amacı: Devredilen mal haciz veya alacak takibinden önce mi yapılmış? Bedel normal piyasa değerinde mi? Kişi/kişiler arasında yakın akrabalık bağı var mı? Bunlar değerlendirme kriterleri. ([adanaavukatbul.com][5])
Hukuki sürecin doğru yönetilmesi: Davanın hangi mahkemede görüleceği, hangi dava türünün açıldığı, sürenin geçirilmemesi gibi teknik hususlar. ([Hukuk Dershanesi][6])
Tarafların iyi niyeti/ kötü niyeti: Eğer hakim “bu işlem gerçekten alacaklıdan/mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla yapılmış” diyorsa dava lehine sonuçlanıyor. Yoksa işlem normal tasarruf işlemi olarak değerlendirilebiliyor. ([Mustafa Kök][7])
4. Bilimsel Perspektiften Öne Çıkan Zorluklar ve Beklentiler
Bu tür davalar bilimsel olarak ilgi çekici çünkü “görünürdeki işlem ile gerçek amaç arasında bir aralık” var. Hukuk bilimlerinde “muvazaâ” dediğimiz kavram tam da bu noktada devreye giriyor.
Zorluklar:
Gizli irade ve amaç: Kasıtlı hareketin varlığını ispata yönelik delillerin olması zor.
Süreç zaman alıyor, maliyet büyük olabiliyor.
İyi niyetli tasarruflarla kötü niyetli mal kaçırma arasındaki çizginin net çizilmesi her zaman kolay değil.
Gelecek açısından:
Dijitalleşme ile birlikte banka hesap hareketlerinin ve taşınmaz kaydının incelenmesi artıyor — bu, delil toplamada avantaj yaratabilir.
İçtihatlar olgunlaştıkça mahkeme kararlarının öngörülebilirliği artıyor; bu da taraflara strateji imkânı veriyor.
Bilim‑hukuk disiplininin birleştiği “hukuk veri analitiği” gibi alanlar, bu davaların analizinde yeni araçlar sunabilir.
5. Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Mal kaçırma davası açmayı düşünen bir mirasçı ya da alacaklı olduğunuzda, “kazanmam mümkün mü?” sorusu kaçınılmaz. Ama belki şu sorular da aklımıza geliyor:
Bir işlem görünürde yasal olsa bile gizli amacı olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Teknoloji sayesinde bankacılık belgeleri, taşınmaz hareketleri daha görünür oluyor: bu mal kaçırma davalarının geleceğini nasıl etkiler?
Hukuken “iyi niyetli tasarruf” ile “mal kaçırma amacıyla tasarruf” arasındaki çizgi sizce yeterince net mi?
Siz bu davalarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Delil toplamak için hangi yöntemlerin önemli olduğunu düşünüyorsunuz? Yorumlarda paylaşın, birlikte tartışalım.
[1]: “Mal Kaçırma Nedir? Hukuki ve Cezai Yaptırımlarıyla Mal Kaçırma Suçu”
[2]: “Mal Kaçırma Davasını Kazanan Var Mı? Gerçek Örnekler ve Yargıtay …”
[3]: “Borçlunun Mal Kaçırması Durumunda Alacaklının Hakları | 2025”
[4]: “Mal Kaçırma Davası Kazanan Var Mı? – 2025”
[5]: “Mal Kaçırma Davasını Kazanan Var Mı? – Adana Avukat”
[6]: “Mal Kaçırma Davası Nasıl Açılır? – Hukuk Dershanesi”
[7]: “Mal Kaçırma Davası 2025 Avukat Mustafa Kök”